(Translation can be found at the bottom)Bir varmış bir yokmuş, çok uzak bir krallıkta, güzel bir genç kız yaşardı. Bu kızın adı Kathleen'de.
Kathleen'in doğru ve iyi bir kalbı vardı. Ama on yaşından sonra talıhsizlikle uğraştı. Tipik bir peri masalının içindeki gibi, Kathleen'in babası öldü ve Kathleen günahkar üvey aile ile yaşmalıydı.
Yıllar sonra, Kathleen hala üvey aileyle yaşmaktaydı. Onlar Kathleen'e karşı zalimdi. Kathleen'in üvey kız kardeşleri Kathleen'den nefret etti çünkü o onların en güzeliydi. O zaman Kathleen onsekiz yaşındaydı Kralın balosu vardı. Krallıktaki tüm kızlar davetliydı. Kathleen'in üvey annesi prensin Kathleen'e aşık olmasını istemedi yani balo günü Kathleen'i bodruma kilitledi. Kathleen çok üzgündü çünkü güzel elbiseler görmek istedi. Ağladı, ve onun gözyaşları Peri Tanrı Anne Janine'i çağırdı!
Janine sihirbazlıkla at arabası ve sevimli elbise yaptı. En güzel armağanı bir çift cam ayakkabıydı.
"Dikkat!" dedi Janine. "Gece yarıs her şey gözden kaybolacak!"
"Tamam. Gece yarıs eve döneceğim" dedi Kathleen.
"Unutma."
Balo başladiltan sonra, Kathleen geldi. Prens Kathleen'in geldiğini gördü ve ansızın ona sırılsızlam aşık oldu. Prens ve Kathleen tüm gece dans etti. Kathleen birdenbire Janine'nin uyarısını anımsadı. Sat onikiyi vurduğunda.
"Of yaa!" dedi Kathleen. "Gitmeliyim!" dedi prense.
"Bekle! Lütfen. Senin adın ne?" diye bağırdı ama Kathleen çoktan gitmişti.
Kathleen yiderken ayakkabısının tekini kaybetti.
"Tatlı Nektar!" dedi prens ve kathleen'in ayakkabısını kaldırdı. "Ben bu ayakkabının sahibini bulacağım! Bulmalıyım!"
Böylece prens krallık araştırmaya başladı. Her evde kızlar ayakkabıyı denedi ama hiç kimseye uymuyordu. Ne zaman prens Kathleen'in üvey ailesinin evi, üvey annesi Kathleen'i bodruma kilitledi. Ama prens gördü ve birkerede bildi- bu kız onun aşkın!
Ayakkabı Kathleen denedi, ve onlar (Kathleen ve onun prensi) evlendı. Tabii, onlar mutlulukla ozamandan sonra yaşardılar. BITTI!
My Turkish FairytaleOnce upon a time, in a far away kingdom, lived a beautiful maiden. This girl's name was Kathleen. Kathleen had a good and true heart. But from when she was ten years old, misfortune plagued her. In typical fairytale fashion, (Yes, I actually wrote that)
her father died and Kathleen had to live with her evil step family. Years later, Kathleen still lived with her step family. They were cruel to Kathleen. Kathleen's step-sisters hated her because she was more beautiful than they were. When Kathleen was 18 years old, the King hosted a ball. All the girls in the kingdom were invited. Kathleen's step mother did not want the prince to fall in love with Kathleen. So, on the day of the ball, she locked Kathleen in the cellar. Kathleen was very sad because she wanted to see the beautiful dresses. Kathleen cried, and her tears called Fairy Godmother Janine. With magic Janine created a carriage (litterally horse-car in Turkish
) and a lovely dress. The best gift of all was a pair of glass shoes."I warn you!" said Janine, "At midnight everything will disappear.""Okay, at midnight I will return home," said Kathleen."Do not forget."Kathleen arrived after the ball had started. The prince saw Kathleen enter. (This is where I put "The prince got on Kathleen as a third party watched" Idil corrected that... I'm still learning, obviously
) And he fell head-over-heels in love with her right away. The prince and Kathleen danced all night. Suddenly Kathleen remembered Janine's warning as the clock chimed 12. "Oof ya!" said Kathleen."I have to go!" she said to the prince."Wait! Please, what is your name?" cried the prince, but Kathleen was already gone.Kathleen dropped a shoe as she left."Sweet Nectar!" said the prince and he picked up Kathleen's shoe. "I will find the owner of this shoe! I must!"Thus the prince searched the kingdom. At every house girls tried on the shoe but none of them fit. When the prince arrived at Kathleen's step family's house, her step mother locked her in the cellar again. But the prince saw and knew right away- This was the girl he loved! The shoe fit Kathleen and they (Kathleen and the prince) got married. Of course, they lived happily from then on. THE END!So, what do you think? It took me literally all afternoon, but it gave me something to do. So, what I would like from all you readers are characters. Give me a character and I will write a grand Valentine's Day story that I shall title "Spectacular Spectacular!" and post in Turkish and English on my blog to celebrate that excellent day (since all of us exchange students are grounded this weekend). So, any character. You could say yourself, or a fairytale character, or even just a name or small discription of something/someone. I don't care. I promise I'll work as many of them in as I can, and this will be my project for the week.
Seninim,
Yours,Maeghan